Yeni doğan bebek evde bakımında dikkat edilmesi gerekenler.

Siz ve bebeğiniz olasılıkla doğumdan 24 ile 48 saat sonra hastaneyi terk edeceksiniz. Bebeklerin birçoğu yaşamlarının ilk birkaç haftasını iyi geçirirken, az bir kısmında çeşitli problemler ortaya çıkar. Bunlar arasında aşırı kilo kaybı, dehidratasyon ve sarılık yer alır.

Meme ile beslenen bebekler daha yüksek risk altındadır; çünkü annelerinin sütü henüz gelmeye başlamamış olabilir. Bu nedenle hastaneden çıktıktan sonra 24 gün içinde bebeğinizi muayene ettirmeniz önemlidir. Bir veya iki haftalıkken yapılacak olan ilk muayene gününü beklemeyin. Hastaneden ayrılmadan önce hekimle randevunuzu ayarlayın. Bebeğin gelişimini değerlendirmek için bebeğinizi hastaneye götürün veya eve hemşire çağırın. Hekim veya hemşire çocuğun kilosunu kontrol ederek beslenme durumunu anlar, sarılık belirtileri açısından, kalp ve solunum problemleri açısından değerlendirir ve gerekebilecek testler için kan örneği alır. Meme ile beslemede güçlüğünüz varsa, hekim veya hemşire size laktasyonla ilgili bir uzman önerir.

Yaşamın ilk ayında görülen herhangi bir hastalık ciddi olabilir. Bu nedenle renk solukluğu, ateş, öksürme dahil tüm semptomları hekiminize bildirin. Bebeğinizin yeme, uyuma ve ağlama şekillerini iyi izleyin ki değişimleri tanıyabilesiniz.

Aşağıdaki problemlerden biri ile karşılaştığınızda derhal bir hekim başvurun:

  • Solunum güçlüğü. Bebeğinizin soluk sayısı dakikada 60’dan fazla ise, aşırı göğüs hareketleri varsa, burun delikleri ileri derecede açılıyorsa, soluma sırasında hırıltı çıkarıyorsa ve derisi mavimsi ise solunum problemi var demektir. Yeni doğanlarda en sık görülen problem budur.
  • Aşırı uyuma. Bebeğiniz nadiren uyanıktır, düzenli olarak beslenme için uyanmıyordur veya yemek için çok yorgun görünüyordun
  • Aşırı ağlama. Bebeğinizin her zamanki ağlama şekli değişmiştir veya çok uzun sürüyordun
  • İştah azalması. Her zamankine göre daha az yiyor veya çok az emiyor.
  • Mavi cilt. Bebeğinizin cildi sıcak olduğu halde mavimsi görünüyordun Mavi cilt kanda oksijen azlığını gösterir ve acil tedavi gerektirir.
  • Kusma. Bebeğiniz 4 saatten fazla süreden beri kusuyorsa, kusması çok güçlü ise, beraberinde ateş veya ishal varsa ya da üst üste 2 gün süreyle kusuyorsa sorun var demektir.
  • Vücut ısısının yüksek veya düşük olması. Rektal olarak ölçülen vücut ısısı 37.8 °C’den yüksek ise (koltuk altından ölçüldüğünde 37.2°C) veya 35.8 °C’den düşük ise bu sorun var demektir.
  • Karın şişliği. Bebeğinizin karnı şiş ve sert ise ve 1 ya da 2 günden beri bağırsak hareketleri yoksa veya kusuyorsa (bebeğinizin kamı beslenme aralarında yumuşak olmalıdır) sorun vardır.
  • Aşırı öksürük. Bebeğiniz sürekli olarak öksürüyordur veya beslenme sırasında sık sık tıkanıyordun
  • İshal. Bebeğiniz günde 68 kereden fazla sayıda gevşek, sulu kaka yapıyordur.
  • Dehidratasyon. Bebeğiniz huysuz veya çok sessizdir, az besleniyordur ve 24 saat içinde 46 kereden daha az sayıda alt değiştirilmesi gerekiyordun
  • Kabızlık. Bebeğinizde 57 gündür bağırsak hareketleri yoktur.

Bebeğinizde sarılık varsa

Yeni doğanların yarısından fazlasında doğumdan sonra 2 veya 3 gün içinde takiben sarılık (cildin ve gözün beyaz kısımlarının sararması) gelişir. Sanlık, kırmızı kan hücrelerinin normal yıkımı ile ortaya çıkan bilirubinin artmasına bağlıdır. Doğumdan önce, bebeğinizin oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerine gereksinimi doğumdan sonrakine göre daha fazladır. Kan hücrelerinin fazlası doğumdan sonra parçalanır ve bilirubin oluşur. Bilirubin en fazla karaciğerde oluşur ve gaita yolu ile vücutta uzaklaştırılır. Bazen yeni doğanın henüz tam olarak gelişmemiş olan karaciğer ve böbrekleri bu fazla miktardaki bilirubinle başa çıkamaz. Bunun sonucunda kanda düzeyi artar ve sarılık oluşur.

Yeni doğan sarılığının büyük kısmı tedavi gerektirmeden 1 hafta veya 10 gün içinde kaybolur. Anormal derecede bilirubin artışı fototerapi (ışık tedavisi) gerektirir. Fototerapi ultraviyole ışınları vererek idrarla bilirubin atılmasını sağlar. Bağırsak hareketlerinin artmasını da sağlar. Böylece bebek bilirubini gaita ile de uzaklaştırmış olur. Fototerapi evde veya hastanede yapılabilir. Ciddi vakalarda, hekim bebeği hastaneye yatırır. Bu şekilde bebeğin yakından izlenmesi ve biliyer atrezi veya hemolitik anemi gibi altta başka bir hastalığın olup olmadığının araştırılması da mümkün olur. Hastanede bebek fototerapi görebilir ve intravenöz sıvıya ihtiyaç duyabilir. Kan transfüzyonu gerekebilir. Bu durumda bebeğin tüm kanı vericinin kanı ile değiştirilmiş olur. Uzun süre tedavi edilmeden kalan yüksek bilirubin düzeyi beyin hasarına yol açabilir.

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir