Pıhtı Öldürür mü

Pıhtı Öldürür mü?

Pıhtılar aslında çok yararlıdırlar. Örneğin, bir yerinizi kestikten sonra kan kaybından ölmüyorsanız, bunu sağlayan iyi adamlar pıhtılardır. Bir sorun ile karşılaşmadıkları sürece nazik ve sakindirler; ama damarları tıkayan kalın kolesterol yamalarını gördüklerinde resmen çıldırırlar. Yama ile karşılaştıklarında, yaşamsal bir değeri varmış gibi ona tutunurlar. Yamaların oluşturduğu pürüz damarlarınızdaki çentikleri kapatmış yamalarsa ve özellikle de ölen tıkanma konusunda anlattığımız ölü hücreler nedeniyle elektrik yüklülerse, buralar üzerinde daha fazla pıhtılaşma oluşur. Bütün bu yığınlar birbiri ardına çoğalırken, sonunda bir gün… BOM!

Giderek şişen duvarlar ve artan rahatsızlık sonucunda, damarı tamamen tıkanmasına sebep olur. Bu işin sonucu ise oldukça ağırdır. Damarlarla beslenen kalp dokusu, hayati besin kaynağını kaybeder ve ölmeye başlar. Pıhtılaşmaların damarlarınızda istenmeyen bir durum olmasının başka bir nedeni daha vardır. Bazen damarlarınızın belli belirsiz bir noktasında tutunan pıhtılar, bir nedendir bilinmez yola devam etmeye karar verirler. Bu olduğunda, olaylar zinciri daha da sinir bozucu bir hal alır; hatta tamamen öldürücü bir durum ortaya çıkar. Bir pıhtı damarlarınızda dolaşmaya başlarsa, daha küçük bir yerdeki çentik üzerinde oluşan kolesterollerin yaptığı yamaya ve bu yama ile başlayıp beyaz hücrelerin katılımıyla büyüyen partiye katılmaya kalkışabilir ve yolu tamamen tıkar, dolayısıyla kanınız önünde sur örülmüş gibi olur. Bu tıkanıklık hayati bir noktada ise, tüm eğlence sona erer, hem de tahmin ettiğinizden çok daha kısa bir sürede. Aslında bu senaryo, kalp ve damar rahatsızlıklarının en tuhaf yönlerinden birini ortaya koymaktadır: Pıhtıların yer değiştirme alışkanlığı yüzünden, bazen damarları %90 tıkanmış bir insan, damarları %50 tıkanmış birine oranla daha avantajlı olabilir. Bu avantaj ölümle yaşam arasındaki ince çizgiyi belirleyecek kadar büyük olabiliyor.

Bu durum kısaca şu şekilde gerçekleşir:

Eğer damarda son on yıl boyunca sık sık kolesterol yığınları oluştu ise -damarlarda yamaların artması ve giderek daralmaları- muhtemelen vücut tıkalı damarın işini başka bir yerden halletmeyi öğrenmiştir.

Buna “yan kan” takviyesi adı da verilir. Vücudunuzun, kan trafiğinin akışını kolaylaştırmak için yeni damarlar, yeni yollar geliştirmesidir. Bu olay muhteşem bir adaptasyon süreci, tek kelime ile tam bir mucizedir.

Damarlar kapandığında, bu damarın beslediği civarda bulunan ve kan eksikliğinden muzdarip hücreler kan takviyesinin sağlanması için sinyal göndermeye başlar. Fiziksel faaliyetleri sürdürmek, yan kan takviyesinin başlamasını sağlar. 

Kalp damarlarını tıkayan pıhtı yamaları, aynı şekilde bacak damarlarını da tıkayabilir Sonuç ne mi olur? Yürürken canınız yanacaktır. Bu durumun en büyük nedeni sigara olmakla birlikte, şimdi başka nedenleri de ortaya çıktı; kalp hastalıkları, felç veya iktidarsızlık da benzer nedenlerden ortaya çıkmaktadır. Bunun tedavisi, kendimiz için bir şeyler yapmak ve yürümeye devam etmektir. Çünkü bu gayret, vücudu kan dolaşımı için yeni yollar geliştirmeye ve kansızlıktan ölmek üzere olan dokuyu beslemeye zorlar. Bu “yan kan takviyesi” gerekli fırsatı sunarsanız vücudun kendi kendini İyileştirme gücü olduğunu gösteren en önemli kanıtlardan biridir.

Eğer çok uzun bir araç, otobüs yada uçak yolculuğa çıkmışsanız, her iki saatte bir mola vermeniz, kalkıp yürümeniz ya da oturduğunuz yerde bacak hareketleri yapmanız gerekmektedir. Bunu yaparak, adına derin damar trom-bozu (ya da bacak damarı tıkanıklığı) denen durumu engellemiş olursunuz; bu, uzun bir süre boyunca aynı pozisyonda oturduğunuz takdirde oluşan bir durumdur. Tehlike şu ki hareket olmadan, bacakta bir kan pıhtısı oluşabilir. Bu pıhtı daha sonra ciğerlere kayabilir ve oradaki kan dolaşımını engeller ve bu da çok kötü bir durumdur. Biraz yürümek ya da bacaklarınızı hareket ettirmek, bacak damarlarınızda yeniden kan hareketini ve böylece pıhtılaşmanın oluşumunun engellenmesini sağlar. Ayrıca, 160 miligram aspirin almanız ve bolca su içmeniz, kan dolaşımına yardımcı olur ve derin damar trom-bozu oluşumu olasılığını belirgin şekilde düşürür. Doktorunuza danışmadan asla -aspirin dahi olsa- ilaç kullanmayın.

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir